İYİ Parti ve DEVA'dan Askeri Disiplin Cezalarına Tepkiler

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Ali Demir, askeri disiplin cezalarına yönelik eleştirilerde bulundu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da benzer şekilde tepkisini dile getirdi. Her iki parti, teğmenlerin ihraç edilmesini ve askeri yeminlerin kaldırılmasını eleştirdi. Bu durum, Türkiye'deki siyasi tartışmaların merkezine oturdu. Askeri disiplinin gerekliliği vurgulansa da, uygulanan cezaların orantısız olduğu ifade edildi.

Ali Demir, gerekçeli kararın henüz açıklanmadığını belirtti. Avukatlara tebligat yapılmadan basında haberlerin yayımlandığını ifade etti. Demir, disiplin hukuku ve ceza yargılamasının, dış dünyadan gelen fiili eylemlerle yapılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, subaylık andının kaldırılmasının gerekçesini sorguladı ve TSK'dan çıkarılmanın ağır bir durum olduğunu belirtti.

Orantısız Bir Ceza

İYİ Parti Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanı Cenk Özatıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak kültürel hegemonyanın inşa edilemediğini ifade etti. Özatıcı, sadece Atatürkçü teğmenlerin değil, gazetecilerin ve televizyon kanallarının da tasfiye edildiğini belirtti. Türkiye'nin hızla bir yarı otoriter rejimden tam otoriter rejime geçiş yaptığını vurguladı.

Özatıcı, iktidara geldiklerinde kahraman teğmenlere şerefli üniformalarının iade edileceğini ve ihraç eden zihniyetin tasfiye edileceğini ifade etti. Bu açıklamalar, askeri disiplinin uygulanma şekli ve siyasi iktidarın tutumu üzerine önemli bir tartışma başlattı. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da benzer bir eleştiride bulundu.

DEVA Partisi'nin Tepkisi

Ali Babacan, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda disiplinin askerliğin olmazsa olmaz şartı olduğunu belirtti. Ancak, beş genç teğmenin resmi tören sonrası yaptıkları ayrı bir yemin nedeniyle ihraç edilmelerinin orantısız bir ceza olduğunu vurguladı. Babacan, bu durumun gurur duyulacak bir başarıyı adaletsiz bir cezayla yok ettiğini ifade etti.

Babacan'ın açıklamaları, askeri disiplinin uygulanma biçimi ve adalet anlayışı üzerine önemli bir tartışma başlattı. Hem İYİ Parti hem de DEVA Partisi, askeri disiplinin gerekliliğini kabul etse de, uygulanan cezaların adaletli olup olmadığını sorguladı. Bu durum, Türkiye'deki siyasi atmosferi daha da gergin hale getirdi.