Ekrem İmamoğlu'na Yönelik Soruşturma Süreci ve Tepkileri

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde, Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan soruşturma süreci, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. İmamoğlu, kendisine yöneltilen soruların ahlaksız ve kasıtlı olduğunu ifade etti. Bu süreç, siyasi müdahale iddialarıyla birlikte gündeme geldi.
İmamoğlu, kendisine yöneltilen sorulara karşı sert bir tepki gösterdi. “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milleti aşığı bir kişiyim” diyerek, vatan sevgisi konusunda kimseyle yarışamayacağını belirtti. Soruların ahlaksız olduğunu düşündüğünü ifade etti ve “Bu soruların ahlaksız ve kasıtlı olduğunu düşünüyorum” dedi.
İmamoğlu, AKP’nin İstanbul'da kaybettiği seçimden sonra başlatılan soruşturmaları bir itibarsızlaştırma süreci olarak değerlendirdi. “Bu işlemi bir kasıtlı itibarsızlaştırma süreci olarak görüyorum” diyerek, Yüksek Seçim Kurulu’nun görevini yapmadığını belirtti. Bu durum, kamuoyunda büyük bir yankı buldu.
İmamoğlu, YSK’ya bildirilen listelerdeki isimlerin bulunmasına rağmen soruşturma süreçlerinin başlatılmasını “Kasıtlı ve yargı üzerinden siyasi müdahale” olarak değerlendirdi. Bu durum, birçok kişi tarafından eleştirildi ve siyasi bir oyun olarak yorumlandı.
İmamoğlu, terörle iltisaklı kişilerin GSM operatörlerine uyarı yapılmasını önerdi. “Beni bu kadar terör örgütü üyesi aradıysa çok kereler bir kısım terör örgütü tarafından ölüm tehdidi dahi almış kişi olarak beni uyarmamalarını kasıtlı” dedi. Bu açıklamalar, kamuoyunda büyük bir dikkat çekti.
İmamoğlu, terör örgütüyle iltisaklı olduğu iddia edilen kişilerin belediyede işe alındığı yönündeki iddiaları yalanladı. “Tümü ile yalan iftira, uydurma” diyerek, bu tür iddiaların seviyesinin çok düşük olduğunu ifade etti. Yüce Türk yargısının böyle bir gizli tanık yöntemini tercih etmesini eleştirdi.
İmamoğlu, daha önce hakkındaki soruşturmaların sonuçsuz kaldığını belirtti. “Gizli tanık dinlemek yerine bu soruşturma dosyasını hazırlayan savcılık gerekli bilgileri ilgili yerlerden temin edebilirdi” diyerek, yargı sürecine olan güvenin sarsıldığını vurguladı.
İmamoğlu, yürütülen soruşturmaların içinin boş olduğunu ve ahlak sınırlarını aştığını belirtti. “En güçlü dayanağı gizli tanıklara bağlanmış” diyerek, bu sürecin Türkiye’nin itibarını zedelediğini ifade etti. “Hukuk ve adalet duygularını vatandaş nezdinde yerle bir etti” dedi.
İmamoğlu, bu sürecin yöneticilerinin hesap vereceği günlerin yakın olduğunu belirtti. “Ülkemizin bir an önce kurtulması şarttır” diyerek, geleceğe dair endişelerini dile getirdi. Bu durum, siyasi arenada önemli tartışmalara yol açtı.